Ambivalans - Ankara DOB ÇATI Dengesizlikten doğan; fiziksel ve düşünsel dünyanın buluştuğu noktada şekillenen soyut bir arayışın, somut bir yapıya dönüşme hikayesidir ÇATI. Başlangıçta  dengesiz ve kopuk gibi görünen parçalar bir araya gelerek  organik bir bütünlüğe ulaşır, dengenin yalnızca benzerliklerden kaynaklanmadığını, aksine karşıtlıklar ve temaslar bir araya gelerek armoniyi oluşturur. Çatı ; duvarların hislerini bir araya toplayan, sessizce hepsini sarmalayan görünmez bir yapı. Bu duvarlar, bazen aynı mekanda yaşayan bireyler arasındaki mesafeleri, hislerin gizliliğini veya ilişkilerdeki engelleri temsil eder;  insanları, ilişkileri, anıları, olayları, yaşanmışlıkları ve karşılaşmaları bir arada tutan düşünsel bir örtü işlevi görür. Formlar görünürde düzensiz yerleştirilmiş olsa da zamanla bu formlar arasında bir ilişki kurulur; tamamlar, destekler ve bir bütünün parçası olur . İnsan hayatının çeşitli aşamalarını yansıtan bu duygusal yolculuk, dönüşüm ve yeniden inşa süreciyle birlikte insanın ruhsal gelişimini ve hayatın evrelerini güçlü bir metaforla betimler. Herkese göre değişen bütünün rengi, aslında farklılıkların birleşmesinden oluştuğunu hatırlarken ,ölüm her şeyi eşitleyen sembolik bir unsur  olarak bu yapının içinde yerini alır . KOREOGRAFİ DENİZ ALP MÜZİK GALİP EMRE ESER SORUMLUSU BÜRGE KAYACAN KOREOGRAF ASİSTANI / REPETİTÖR ASLI GÜNEŞ SÜMER SAHNE TASARIMI / KOSTÜM TASARIMI AYDAN ÇINAR IŞIK UZMANI BÜLENT ARSLAN / DURMUŞ ERCAN PRODÜKSİYON ASİSTANI A.PELİN KÖKEN SAHNE AMİRİ NAZLICAN FIRAT / MERT OKUTAN KUĞU Guido Markowitz’ten çağdaş bir dans eseri Beyaz bir beden havada – kırılgan, gururlu, güçlü. Kuğu; aşkın, dönüşümün ve faniliğin bir simgesidir. Swan / Kuğu eserinde bu sembol, duygu, anı ve yeni başlangıçlar için bir tuvale dönüşür. MDT Ankara topluluğuyla yakın iş birliği içinde yaratılan bu koreografik kompozisyon, klasik Kuğu Gölü referanslarını çağdaş bir hareket diliyle harmanlıyor. Dansçılar – cinsiyet fark etmeksizin – kuğu motifini derinlemesine bireysel bakış açılarıyla keşfederler: kimi zaman yumuşak ve arayışta, kimi zaman yoğun ve patlayıcı. Ortaya çıkan yapı; içsel dürtüler, kişisel imgeler ve bedensel varlıkla şekillenen solo, düet ve grup formasyonlarının zarif bir dokusu olur. Müzikal olarak, eser; Çaykovski’nin Kuğu Gölü’nden alınan parçaları Fabian Schulz’un özgün elektronik ses manzaralarıyla birleştirir. Bu birleşim, hafıza ile yeniden yaratım arasında askıda kalan bir alan yaratır – tanıdıkla yabancının, duygunun yankılanmasıyla dönüşümün buluştuğu bir uzam. Kostüm tasarımı da bu dengeyi yansıtır: tamamen beyaz, minimalist ama detaylarda şiirseldir. Açık dikişli, akışkan kumaşlar ve tüy benzeri unsurlar, insanla simgesel olan arasındaki sınırları bulanıklaştırır – sanki kuğu ancak hareketle şekil almaya başlıyormuş gibi. Parçalı silüetler geçişi ve dönüşümü ima eder, ama asla doğrudan betimlemez. Swan / Kuğu, mecaza, duygunun derinliğine ve bedenin sözcüklerin ötesinde hikâye anlatma kapasitesine bir övgüdür. Varoluş, silinme – ve bu ikisi arasındaki kırılgan güzellik hakkındaki bir eserdir. KOREOGRAFİ GUIDO MARKOWITZ MÜZİK FABIAN SCHULZ ESER SORUMLUSU BÜRGE KAYACAN KOREOGRAF ASİSTANI / REPETİTÖR ASLI GÜNEŞ SÜMER SAHNE TASARIMI / KOSTÜM TASARIMI AYDAN ÇINAR IŞIK UZMANI BÜLENT ARSLAN / DURMUŞ ERCAN PRODÜKSİYON ASİSTANI A.PELİN KÖKEN SAHNE AMİRİ NAZLICAN FIRAT / MERT OKUTAN