Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri Tiyatro Oyunu
Edouard Louis, dördüncü eseri “Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri’nde annesine odaklanıyor… Bir fotoğraftan, annesinin fotoğrafından yola çıkıyor… annesinin, henüz selfi icat olmamışken fotoğraf makinesiyle kendini çektiği bir fotoğraftan… mutlu, cilveli, özgür bir genç kadındır annesi bu fotoğrafta. “ben doğmadan önce özgür -ve mutlu- olduğunu unutmuş muydum” diye sorarak başlatıyor anlatısını.
Evin içine kapanıp, ev işleri ile tutsak ya da köle edilmeden önce özgür, mutlu, hayalleri olan kadınlar… sonra yaşamın kapısı birden üzerlerine kapatılıp tutsak edilen kadınlardandır annesi. İki kez evlilik yapar annesi. İlkinden iki, ikincisinden üç çocuğu olur. İlk evliliğini kocasının alkol ve şiddet sorunlarına, ondan nefret etmesine rağmen çocukları için bir süre sürdürmeye çalışır ancak birkaç yıl dayanabilir buna. İkinci evliliğini Edouard’ın babasıyla yapar. Güzel başlayan ilişki, yerini hemen ev içi kölesi yapılmakla son bulur. Yirmi yıl sürdürür bu evliliği annesi. Yirmi yıl sonra bir gün, aniden bitirir bu evliliği.
Fransa’da işçi sınıfına mensup bir evde homoseksüel bir çocuk olarak büyüyen Edouard Louis, annesinin ev içi kölesi yapılmasını kimseyi kayırmadan sakince anlatır. Bu bir kadının “değişmek” ile olan ilişkisidir. Köleden kadına dönüşen annesini usul adımlarla takip eder ve bir özgürleşme anlatısı koyar ortaya. Şöyle bitirir anlatısını: “Bu hikâyenin, onun hikâyesinin, bir şekilde, sığınabileceği o ev olmasını dilerim.”