Absürt komedinin yenilikçi örneği “Çukur” sizlerle!
Hepimizin unuttuğu, hiç anımsamadığı ve unutmadığı, hep hatırladığı hikâyeler…
Değerli yazar Ali Mustafa Kemal Tut’un, yer yer komik diyaloglar yer yer dramatik monologlarla süslediği; temelinde absürtlük barındıran, kendine özgü ve dikkate değer oyunu sahne alıyor.
Çukurda bir adam… Kimin attığı belirsiz; alışılmış bir boşluk. Ne çıkabilirsin, ne de tamamen düşebilirsin.
"Çukur", izleyiciyi kendi çukurlarıyla yüzleşmeye davet eder. Siz çukurunuzla yüzleşmeye hazır mısınız?
“Ya dipsiz bir delik olsaydı?”
Yitirilmiş bir bellek, doğum ve ölüm arasında yaşanan zamansız bir mekân ve kim olduğu belirsiz, hayatımızdan komik karakterler… Hepimizin yaşamında bir yerlerde karşılaştığı olayların sahneye uyumsuz bir kompozisyonla yansıtılması… Belleğimizden
bugüne taşınanlar aslında…
Çukurdaki adam; hem kahraman hem kurban.
Eğlenceli ve fantastik bir oyun sizi bekliyor!
“Hep ağzıma doldu. Yoruldum. Çukur gerçekten derinmiş.”
“Fehmi, senin o çukurda oturma iznin var mı?”
“Koşma Fehmi, koşma! Düşersin!”
“Viva Zapata Şükrü abi! I have a dream Şükrü abi! Yıkarız perdeyi, eyleriz viran!”