Mülki-Yat Tiyatro Oyunu
“Mülki-Yat”, toplumsal eşitsizlik, güç dinamikleri ve dayanışma temalarını işleyen, mizahi ve dramatik öğelerle zengin bir tek perdelik oyundur. Hikaye,varlıklı, mafyatik bir iş kadını olan Adalet Hanım’ın, İstanbul’daki bir dairesini ihtiyaç sahiplerine kirasız açmasıyla başlar. Ancak bu cömertlik, katı kurallar ve denetimle gölgelenir. Dairede bir araya gelen farklı geçmişlere sahip beş kişi-şair ruhlu Seyfi, enerjik öğrenci Meral, dindar tersane işçisi Samet, “hırsız” Şeref ve Tebrizli dansçı Efruz kendilerini Adalet Hanım’ın otoriter kurallarıyla karşı karşıya bulur.
Adalet Hanım, evde yaşayanları sıkı kurallarla (alkol yasağı, gece erken yatma zorunluluğu, kameralı denetim) kontrol etmeye çalışırken, Seyfi liderliğinde grup, bu dayatmalara karşı bir direniş başlatır. Bu direniş Samet’in minnettarlığı ile Meral’in ve Şeref’in korkusu arasında bir ikilem yaratır ve evde çatışmayı derinleştirir. Adalet Hanım’ın miras vaadiyle manipüle etmeye çalıştığı grupta bölünme yaşanır. Samet ve Şeref Adalet Hanım’ın kurallarına uyacaklarını açıklarlar. Avukat Ercan’ın hazırladığı sözleşmeler grup için beklenmedik bir avantaj sağlar. Evde kalma hakları hukuki olarak güvence altındadır ve mülk üzerinde ortak karar alma yetkisine sahiptirler. Tartışmalar, mizahi diyaloglar ve bireysel çatışmalar arasında grup, özgürlük ve onur için dayanışmanın gücünü keşfeder.
Oyun, bireysel özgürlük ve otorite arasındaki gerilimi, mizahi ve duygusal anlarla harmanlayarak ele alır. Finalde, grup Adalet Hanım’ın baskısına karşı birleşerek kendi kaderlerini ellerine alır ve dayanışmanın zaferiyle umut dolu bir başlangıç yapar. “Mülki-Yat”, sınıfsal adaletsizlik ve kolektif direniş üzerine düşündürücü bir anlatı sunar.
“Mülki-Yat”, bir barınma hikayesinin ötesinde, mülkiyetin ve paranın insanlar üzerinde kurduğu gücü sorgular. Oyun, mülk sahibi olmanın sadece ekonomik bir durum değil, aynı zamanda başkalarını kontrol etme ve dönüştürme aracı olduğunu gösterir. Seyfi’nin direnişi, maddi varlıklar karşısında insan onurunun ve özgürlüğünün önemini vurgular. Oyun gerçek adaletin ve vicdanın ancak bireysel direniş ve birliktelikle mümkün olabileceğini ortaya koyar.